NIMET OZGUC'E ARMAGAN
SANAT VE IKONAGRAFININ OZELLIKLERI: ANADOLU VE KOMSULARI
Nimet Ozguc Onuruna Calismalar
Ankara, 1993

TANRI HALDI VE URARTU DEVLETI

Charles BURNEY - Manchester
ceviri: Ilker Ficicilar

   Anadolu prehistoryasi alanindaki hunerli calismalari ve tabii ki uzun suredir yaptigi Acemhoyukteki kazilariyla tanidigimiz Profesor Nimet Ozguc'un onuruna, benden de bir konusma istenmesi benim icin bir ayricalik. Profesor Nimet ve Tahsin Ozguc'un birlikte yaptiklari son Ingiltere turlarinin bir bolumunde gerceklestirdikleri Manchester ziyaretinde sirasiyla Acemhoyuk ve Masathoyuk hakkinda verdikleri konusma sirasinda tum bunlarin daha cok farkina buyuk bir zevkle vardim. Her ne kadar Altintepe(1) ile ilintili olsa da, bu M.O. ikinci binyillardaki orta Anadoluyla hic bir ilgisi olmayan kisa bir makale kabul edilmelidir.

   Gecmis donemde Turkiye'nin icindeki ve otesindeki cogu Urartu sitelerinde bulunanlar, onemlerine ve verilerin etkileyiciliklerine ragmen, belki de kacinilmaz olarak, benzer nitelik gosteriyorlardi. Bildiklerimizdeki bosluklarin cogu hala duruyor. Ornegin, Rusa II'nin zamaninda neler yasandigini kim soyleyebilir? M.O. yedinci yuzyilin tamami hakkindaki yazitlarin eksikliginden daha hayal kirikligi yaratacak birsey de olamaz.

   Yine de bu tartismanin odak noktasi Urartu krallar mezarliginin onde gelen tanrisi Haldi hakkinda olacak. Urartu yazitlarinin dilinin toplamina (Konig'in adlandirdigi gibi) Haldice ("Chaldian") demek gercekten kafa karistirici(2). Belki de Urartu'yu "Haldistan" ismiyle anmak daha iyi olurdu!
Bu gorundugu kadar sacma degil, hem Haldi savas gemileri ve kendi savas standartlariyla Urartu ordusunu savasa surmemis miydi? Ve bu Ashur'un bundaki roluyle kiyaslanamaz mi? Sargon II'nin tanri Ashur'a sekizinci seferindeki olaylara dair unlu mektubunda Haldi icin gosterdigi ozel nefret ve kucumsemeyi unutmamakta yarar var(3).

   Sennacherib'in Malta'deki kaya relyeflerinde, Ashur'un, eski Sumer tanrisi Enlil'in ucuncu siraya dusuruldugu kutsal torenlere refakatcisi Ninlil ile birlikte onderlik ettigi gorulur. Bu Thureau-Dangin tarafindan yayinlanmistir(4). Son zamanlarda Ashur ve Shamash tanrilarinin ikonagrafilerinin benzer oldugu one suruldu, boylece gec Asur sanatinin, niteliklerinden oturu Ashur'a atfedilen figurlerinin dogru olmayabilecegini anliyoruz(5). Mehr kapisinda ve Musasir(6)'de kanitlandigi uzere Urartu krallar mezarliginda eski Hurri hava tanrisi Tesheba, Adilcevaz'daki(7) Van golu kiyisindaki tapinaktan anlasildigina gore M.O. yedinci yuzyilda onceki prestijinin bir kismina sahip olmasina karsin, ikinci siradadir. Ve tabii ki orada dahi Haldi rolyeflerde diger tanrilardan daha cok gorulmektedir (bunlardan biri 1957'de Kef kalesinde yazara da gosterilmistir). Bunlar Profesor Baki Ogun tarafindan yapilan kazilarda, yedinci yuzyilin bu onemli ve Van golune hatiri sayilir bir yukseklikten bakan Urartu kalesinde bulunmustur(8). Gercekten de Rusa I Sarduhini'nin (M.O. 735 - 714) hukumdarligindan sonraki yazitlardan yetersiz de olsa kurtulanlar, Haldi'nin tamamen kaybolan prestiji ve konumu ile Sargon II, ve olasilikla krallik uzerindeki etkileri ile daha zarar verici olan Cimmeryanlar tarafindan dagitilan kralliginin kultu hakkinda az bir kanit sunuyor.

   Shalmaneser III tarafindan Arzashkun'un surulmesi ve Tuspa'nin baskent ilan edilmesi ile hanedanlikta onemli bir degisikligin olmus olabilecegini birkac yil once one surmustum(9). Elimizde, Arzashkun veya Musasir'den kanit olabilecek materyal olsaydi bu supheli bir sorusturma olmaz ve sInIrlI kalmazdi. Yine de iki sey curutulemez: son kanitlarda belli olan, Sardursburg da denilen Madir-Burc'taki, Sarduri I tarafindan Van Kalesinin bati ucunun ayaklarindaki civiyazilarinin ilk kez Urartu kralliginda kullanilmis olmasi; digeri de Musasir'deki krallar mezarliginda Haldi'nin basi cekiyor olmasidir. DahasI, bu sehir Nemrut'taki Assurnasirpal II'nin (M.O. 879) 'mezar tasi yazitinda' yer alacak denli onemliydi(10).
Bu yuzden, Urartu monarsisinin merkez yonetim yeri olarak Tuspa'nin kurulmasindan once merkezdi. Haldi'nin (Sargon II'den) Musasir'deki refakatcisi ve esi ismi Iranli ozellikler tasiyan Bagbartu adli bir tanricaydi. Halkin tumunde veya en azindan Musasir'deki yonetim merkezinde Iranli etmeni olasi gorunuyor, ve Hasanlu IV'un (11) yanmis kalesinden elde edilen verilere de uyuyor. Belki de, bu tur bir Indo-Aryan (Indo-European) oznesinin yerli Hurri halkina baskin cikmasinin en iyi bilinen yonetim merkezi ornegi Mitanni'dir. Bir Urartu tapinaginin girisinde kaya uzerine islenen(12), uzun Mehr kapisi yazitinin filolojik ozelligi Musasir'le olan baglarina ihanet ediyor denilebilir(13). Her ikisi de Ardini/Musasir'den bahseden ve sehirden pek uzak olmayan yerde bulunan, Kelishin (Ishpuini) ve Topzaua (Rusa I) uzun ve cift dilli yazitlarinin varligi kesinlikle, Musasir'in Urartu uygarliginin kurulma asamalarindaki belli belirsiz ama onemli rolune isaret ediyor(14).

   Her ne kadar kolay anlasilmaz olsa da, Musasir'deki Iranli varligi acisindan Haldi'nin Urartu'daki rolune iliskin herhangi bir belirti var mi? Ilk bakista yok gibi. Yine de, buyuk Hasanlu IVB kalesinin yikimi sirasinda katledilen, aslan basli bronz ve demir cubuklari kavramis genc kadin iskeletlerinin kesfi ile, bir kac yil sonra Profesor Kemal Balkan'in, Aznavur (Patnos) yakinlarindaki onemli ama cok az bilinen Urartu sitesi Giriktepe'de yaptigi kazilardaki esrarengiz paralellik hatirlanmalidir(15). Aznavur gibi Giriktepe de, Urartu hanedanliginin hala en buyuk mimar ve muhendisi kabul edilebilecek Menua'nin (M.O. c. 810 - 786) hukumdarligi zamanina denk duser. Hasanlu IVB'nin yanI$I hakkinda yapilan cogu radyo-karbon tarihlemesi, sorumlunun Menua oldugunu kesinlestirmistir(16). Karagunduz mezartasi, babasi Ishpuini'nin zaten guney-doguyu Parshua/Barshua topraklarinin ustune, ya da en azindan karsina surdugunu gosteriyor.

   Cografik anlamda hangi yonde olursa olsun -- Louis Levine tarafindan onerilen tarihsel cografyanin genis acida kabul veya reddine bagli olarak (18) -- Urartu denetiminin genislemesi Iranli Zagros'un alanina dogru olmus. Kusku birakmayacak sekilde, bunun Urartu kralliginin ilk genisleme ve isgallerinin genel dogrultusu oldugu goruluyor. Kuzeye ve batiya dogru gelismeler daha sonra. Van'in yeni hanedanliginin buyuk olasilikla cikis kaynagi olan Musasir ile olan baglar, Urmia bolgesi ve otesindeki genislemeler arasindaki birlesmede kopru gorevi yapmis olmali. Shalmaneser III'un olumunden sonra dahi Asur tehdidi, diger cephelere nazaran burada gucluce surdu(19). Krallik gucunu birlestirmek icin bundan daha dogal sebep var mi? Bir olasilik ile de M.O. dokuzuncu yuzyilda Barshua/Parsua, Hasanlu'nun da icinde yer aldigi Solduz duzlugunu iceriyordu, ki iste bu noktada Urartu'nun ilk yukselisi ve genislemesinin arkasinda yer alan, kucuk ama hayati etkisi olan Iran ogesi gundeme geliyor. Bu oge zamanla, Urartu uygarliginda baskin bir sekilde yer aldigi gorulen yaygin ve eski Hurri geleneklerinin icinde eriyip, yitip gitmisse de onemli degil.

   Bu Iranli varligi teorisi yalnizca, acikca sezilebilen bir Urartu mimarisinin sonraki devletlerinde zayif bir yanki bulur: bu Persepolis yakinlarinda kraliyet defin yeri Achaemenid, Naks-i Rustem'deki Kabar-i Zerdust'tur. (Cube of Zoroaster). Bu alisilmadik yapi, defin amacli ozelliklerine karsin, bir mezar yeri degil kesinlikle bir tapinak veya turbe olarak tanimlanabilir. Aslinda biraz da uzaktan Urartu tapinak-kulelerini cagristirir(20).

   Tanri Haldi'nin birligi/tekligi kesin gorunuyor, ve belki de devletin daginik karakterdeki yapisini diger ogelerden daha cok bir araya getiriyor. 'Susi' denilen tepinak tasarimi kanitlandigi uzere Urartulularca, ozellikle de ilk sutun ayaklarinda, E- denilen yapilarin insasinda uygulaniyordu. Bunlar Urartu kralliginin ilk asamalarinda Van'in birkac kilometre dogusunda, ornegin kucuk Asagi Anzaf kalesi yakinlarinda goruluyordu(21).

   Urartu gunes tanrisi Shivini -- daha olasi olan Tesheba degil de, Adilcevaz'dan gelen buyuk rolyeflerin konusunu olusturan-- Haldi'yle birlikte, Mezopotamya yazisi ve yaptirimlarinin toptan kabulune karsi cikiyor. Ve tabii ki onun krallar mezarliginda ucunculuk konumunda oldugu Mehr Kapisi'ndan acikca anlasiliyor(22).

   Urartu yazitlarindaki yetersiz kaynaklardan, Haldi kultune bagli olan ve rahiplerin gecimini saglayan sehirlerin, giderek artan kaynaklarin, topraklarin, ve ele gecen yerlerin urettikleri ile metal, canli mal, ve diger ganimetlerle haraclarin keyfini surdukleri goruluyor.
Eger bu tur bir model uygun bulunuyorsa, ayni sekilde M.O. sekizinci yuzyildaki bozulmanin ardindan, bu sehirlerin vermis olduklari destek yuzunden dusus surecine girdikleri de one surulebilir. Cunku antik Yakin Dogu'da devletlerin hazinelerini arttirmalarinin yolu her zaman yabanci devletlere askeri seferlerdi. Bu acidan Urartu da farkli degildi.

   Cesitli yasal ve kacak kazilarda bulunan sikkelerde resmedilmis olmasindan anlasildigina gore, Haldi ulusal kimligin sembolu oldu belki(23). Onu bir aslanin ardinda gosteren standart ikonagrafi tabii ki dogrudan Hurri i$i. Van Kalesindeki Sarduri II'nin Anneli Kiz kesme tas bloklardan acik hava tapinaginda ona sunulan buyuk miktarlardaki kurbanlar, mecazi anlamda dusunulmelidir, o denli onemli miktardaki canli mal harcanmis olamaz. Haldi kultu, krallarin askeri zaferleri icin politik bir amac guduyordu; daha cok toplanan vergilerin duzenlenmesi, kacinilmaz olarak hazine gorevi goren yerel kalede saklanmasi gibi ekonomik bir islevi vardi.

   Sargon II Ulhu gibi bu tur merkezlerden cok bahseder. M.O. 714'teki seferin ortaya cikardigi pek cok bilmeceden biri olan, Ulhu'nun nerede oldugu tartismasina, burada kisaca deginerek yardimci olamam(24). Her arkeolog, yaptigi bir kaziyla onemli bir sehri ortaya cikarmaktan hoslanir: Benim de deneme niteliginde (yalnizca deneme) bir onerim ile, Ulhu Haftavan III'te aranabilir, zamaninda sivil bir yonetim merkezi olan Haftavan Tepesi Urmia golunun kuzey-batisinda yer aliyor; ve yakin zaman once Oscar Muscarella, Ulhu'nun Ushnu duzlugunu Urmia Golu'nun guney-batisina dek kaplayan Urartu kalesi Qalatgah'ta oldugu onerisini getirdi. Bu bolgeyi kazmayi umuyordu.

   Haldi kultu ve kimligi Urartu kralligi ile esanlamliymiscasina birlikte aniliyor. Belki Turkiye'nin icinde ve otesinde gelecekte yapilacak kesifler bunun niye boyle oldugunu daha acik hale getirecektir.

1. Nimet Ozguc: "The decorated bronze strip and plaques from Altintepe", "Mansel'e Armagan II (1974)"ten. sayfa 874 ve sonrasi.

2. F. W. Konig. "Handbuch der Chaldiscen Inschriften I-II" (Graz, 1955-57). = AFO Beiheft 8, 1.2.

3. (a). D. D. Luckenbill: "Ancient Records of Assyria and Babylonia (LAR) II" (Chicago, 1927), s. 139-178. (b). F. Thureau-Dangin: "La Huitieme Campagne de Sargon" (Paris, 1912).

4. F. Thureau-Dangin: "Les reliefs rupestres de Maltai" (Revue
d'Assyriologie XXI (1924), s. 187-197).

5. Dr. A. R. Green, Asur ve Babil ikonagrafileri alanindaki arastirmalari oldukca acik kanitlar sunuyor (kisisel konusmalardan).

6. (a). G. A. Melikishvili: "Urartskiie Klinoobraznye Nadpisi (UKN)" (Moskova, 1960), no. 27. (b). Bagbartu, Haldi'nin Musasir'daki refakatcisi / esi, orada ikinci oneme sahip olarak gorulmeli. (LAR II, s. 173-176)

7. C. A. Burney ve G. R. J. Jawson: "Urartian reliefs at Adilcevaz on Lake Van..." (A. S. VIII (1958), s. 211 ve devami)

8. Emin Bilgic ve Baki Ogun: "Excavations at Kef Kalesi of Adilcevaz" (Anotolia 8 (1964/66), s. 93-124 ve 9 (1965/67), s. 11 ve devami)

9. (a). LAR I, s. 605. (b). yazar tarafindan tamamen kabul edilen bir yoruma gore, H. F. Russell: "Shalmaneser's campaign to Urartu in 856 B.C. and the historical geography of eastern Anatolia according to the Assyrian sources" (A. S. XXXIV (1984), s. 171-201)

10. D. J. Wiseman: "A new stele of Assurnasirpal II" (Iraq XIV (1952), s. 24-34)

11. P.E. Pecorella ve M. Salvini: Tra lo Zagros e l'Urmia - Richerche Storiche ed Archeologiche nell Azerbaigian Iraniano (Rome, 1984), s. 9-51

12. V. Sevin ve T. Tarhan: "The relations between Urartian temple gates and monumental rock niches" (Belleten XXXIX (1975), s. 389 ve devami)

13. Marjo Salvini: Van'daki Ucuncu Anadolu Demir Cagi Sempozyumuna (Agustos 1990) yollanan makalesi.

14. (a) W. C. Benedict: "The Urartian-Assyrian inscription of Kelishin" (J.A.O.S. LXXXI (1961), s. 359-85). (b) for the Topzaua inscription, Tra lo Zagros e l'Urmia, s. 79-86

15. K. Balkan: Ataturk Konferanslari I (1964), s. 239 ve devami.

16. R. H. Dyson ve O. W. Muscarella: "constructing the chronology and historical implications of Hasanlu" (Iran XXVII (1989), s. 1-28)

17. Tra lo zagros e l'Urmia, s. 57-62

18. Louis D. Levine: "Geographical studies in the Neo-Assyrian Zagros" (Iran XI (1973), s. 1-27 ve XII (1974), s. 99-124)

19. LAR I, s. 717-722 (Shamshi-Adad V)

20. D. B. Stronach: "Urartian and Achaemenian tower temples" (J.N.E.S. XXVI) (1967) s. 278-88).

21. (a) C. A. Burney ve G. R. J. Lawson, A. S. VII (1957), s. 40, 45. (b) Paul E. Zimansky: "Ecology and Empire --- The Structure of the Urartian State" (Studies in Ancient Oriental Civilization no:41) (Chicago, 1985) s. 70-75

22. Veli Sevin: "Urartu Kralliginin Tarihsel ve Kulturel Gelisimi", Ph. D. Thesis (Istanbul, 1979).

23. Ozellikle Giyimli'den belki. (a) Afif Erzen: "Giyimli bronz definesi ve Giyimli kazisi" (Belleten XXXVIII (1974) s. 191-213) (b) O. A. Tasyurek: "the Urartian bronze hoard from Giyimli" (Expedition 19/4 (1977),
s. 12-20)

24. (a) Ulhu'ya dair kaynak icin: Lar II, s. 160-161. (b) Sargon II'nin sekizinci seferinin cografyasi sanilanin aksine kapanmis bir konu degil, yeni bulgularin varligina karsin kesin bir sonuca varmak hicbir zaman mumkun olmayacak. Son yorumlardan biri icin: Paul E. Zimansky: "Urartian geography and Sargon's eighth campaign" (J.N.E.S. XLIX (1990), s. 1-21)

25. O. W. Muscarella: "The location of Ulhu and Uise in Sargon II's eighth campain" (Journal of Field Archaelogy 13 (1986) s. 465-75)

---

 

Çeviri: İlker Fıçıcılar
filker@newton.physics.metu.edu.tr